Hyalüronik Asit
Jiyu Intensive Repairing Serum’un en güçlü yönlerinden biri Salyangoz Özütü içerisinde bulunan mukopolisakaritler yüksek miktarda doğal Hyalüronik Asit içemesidir.
Jiyu Intensive Repairing Serum’u hazırlanırken
% 97 oranında saf salyangoz özütü (Snail Secretion Filtrate) kullanılmaktadır
- Hyalüronik Asit Nedir?
- Tarihçesi
- Faydaları Nelerdir?
- Jiyu Intensive Repairing Serum HA İçeriği
Hyalüronik Asit (HA) Nedir?
Hyalüronik Asit, stabil enerji içeren ve bağlayıcı özelliği olan bir tür polimerdir.
Hyalüronik Asit hayvanlar dünyasında hücre dışı ortamın en önemli kısmını oluşturur. Hücreleri bir arada tutar, oksijen ve diğer besleyici maddelerin geçişine olanak verir. Tendon ve kıkırdak dokusunda bulunur ve onlara esneklik ve dayanıklılık kazandırır.
Eklem boşluklarını doldurarak kayganlık sağlar. İnsan gözündeki vitreus sıvısı da Hyalüronik Asittir. Bağ dokusunda ve organlarda da bulunur.
Hyalüronidaz, hyalüronik asitteki glukozidik bağları koparan bir enzimdir. Bu nedenle hyalüronidaz salgılayan bakteriler, karşılarındaki doku engelini kolayca aşarak yayılma olanağı bulurlar. Bu polimer, yapışkan bir formda olup eklemlerin hareketinde motor yağına benzer işler görür.
70 kg’lık yetişkin bir bireyde yaklaşık 15-20 gr civarında hyalüronik asit bulunur ve yoğunlukla gözlerde bulunmaktadır.
H.A. sadece biyolojik bir yapıştırıcı olarak eklem akışkanı ve bağ dokularını bir arada tutan bir jel fonksiyonunu gerçekleştirmekle kalmayıp, hücre davranışlarını embriyonik gelişiminden başlayarak düzenleyen ve morfogenez (hücre yapısı değişimi), yara iyileştirme, tedavi ve rejenerasyon fonksiyonlarını da gerçekleştirir.
Laboratuvar ortamında horoz ibiğinin ekstraksiyonu veya streptokok suşların (bakteri) fermantasyonu ile üretilmektedir.

Hyalüronik Asitin Tarihçesi ve Kullanım Alanları
New York’ta bulunan Kolombiya üniversitesindeki iki bilim insanının çalışmaları sonucunda 1934 yılında keşfedilmiştir. Bir ineğin gövdesinden elde ettikleri bu molekülü, mitolojik Yunanda cam anlamına gelen hyalos kelimesinden esinlenerek, Hyalüronik Asit olarak adlandırmışlardır. Aynı zamanda hyalüronan ya da hyalüronat olarak da bilinir
Ancak o tarihlerde bu keşfin insan vücudunda ne ise yarayabileceği hakkında çok fazla fikir sahibi değillerdi. Çok şaşırtıcı olmakla beraber, hyalüronik asidin ilk ticari kullanımı, 1942 yılında unlu mamullerde yumurta beyazı yerine kullanımı ile başlamıştır.
1950’li yıllarda bu bileşenin dokularda yoğun olarak bulunduğu keşfedilmiştir ve bu kesif ilk biyolojik ve medikal kullanımlarının kapısını aralamaya sebep olmuştur.
1950’lilerin sonunda medikal kullanımı Vitreoretinal (göz cerrahisi) ameliyatında uygulanmasıyla başlamıştır. Kozmetikte uygulanması ise 1980’lerde başlamaktadır. Klinik araştırmaların 2000’lerde başlamasıyla birlikte kullanımı artmaktadır. Daha önce deri altı enjeksiyonlarında kullanılan Kolajen maddesinin yerini büyük oranda almıştır.
Hyalüronik Asit aşağıda belirtilen medikal işlemler ve kozmetik ürünlerde sıklıkla kullanılır;
- Eklem bozukluklarında, kireçlenmelerde,
- Göz cerrahisi (Katarakt ameliyatlarında, Kornea naklinde, Retina kayması operasyonlarında),
- Artrit ve romatizma tedavisinde,
- Açık yara ve yanık tedavisinde,
- Ağız içi yaraları tedavisinde,
- Göz damlalarında,
- Dudak dolgularında,
- Anti Aging ürünlerinde (ağırlıklı olarak serum ve deri altı uygulamalarında),
- Dudak koruma merhemlerinde (lipstick)

Hyalüronik Asit’ in Faydaları
İsminin asit olması kullanıcıların gözünü korkutmakla beraber, insan vücudu tarafından doğal olarak üretilen hyalüronik asit, cilt, gözler, bağ dokuları ve organlar için çok önemli bir akışkanlık sağlayıcıdır.
Cildin üst katmanlarında nemi toplar ve hapseder. Yüksek molekül ağırlığı ve su tutma potansiyeli sayesinde cildin nemlendirmede çok etkilidir.
Yaşlandıkça doğal H.A. üretimi azalır ve elastik dokular kaybolur, bu nedenle deri incelir, kırışır ve kurur.
Bu etkileri azaltmak veya tersine çevirmek için Hyalüronik asit takviyesi cilt için faydalıdır.
Cildin Su Tutma Kapasitesini Arttırır
Cildin su tutma kapasitesinin arttırmasıyla elastisite, sıkılık ve gerginlik artarak daha genç bir cilt görünümüne yardımcı olur.
Kırışıklıkların ve lekelerin kaybolmasında etkilidir. Antioxidant etkisi ile çevre etkilerden, güneş ısınlarından, zararlı kimyasallardan dolayı oluşan kırışıklıklar ve lekeler için doğal bir bariyer vazifesi görür.
Kırışıklıkların ve lekelerin kaybolmasında etkilidir.
Antioxidant etkisi ile çevre etkilerden, güneş ısınlarından, zararlı kimyasallardan dolayı oluşan kırışıklıklar ve lekeler için doğal bir bariyer vazifesi görür.
Kırışıklıkları gidermesi ve kuruluğu engellemesi haricinde, hasar gören dokuları nemli tutarak uçuk, ülser, yaralar, ısırıklar ve yanık tedavilerine de yardımcı olur.
Bağ dokusunda, kemikte, tendonda, kıkırdak yapılı uzuvlarda, eklemde ve özellikle kemik uçlarında bulunan Hyalin kıkırdağında bulunan H.A., yırtılma ve aşınmalara karşı tampon vazifesi görür.
Bu etkisi nedeniyle eklem hassasiyetlerinde ve ağrılarında sıklıkla kullanılır. Vücudun darbe emme işlevini yerine getiren, eklem boşluklarında bulunan sinovyal sıvının içerisinde de bulunmaktadır.

Bu nedenle FDA (U.S. Food and Drug Administration) tarafından romatizma ağrılarının tedavisinde tavsiye edilmektedir.
Yukarıda belirtilen kullanımların haricinde göz kuruluğunun önlenmesi ve İnflamatuar bağırsak hastalığının tedavisinde de kullanılmaktadır.
2017 senesinde Japonya’da çok iyi bilinen bir kimya devi olan Kewpie, 22-59 yaşları arasında altmış gönüllü ile yaptığı yüz yirmi günlük bir çalışma yapmıştır.
Günlük olarak Hyalüronik asit kullanımında gönüllülerin kırışıklarının azalması ve cilt yapısında ciddi düzelmeler tespit etmiş ve sonuçlarını yayımlamıştır, Ayrıca on iki ay boyunca kullanımının sonucunda vücuda her hangi bir olumsuz etkisinin bulunmadığını tespit etmiştir.

2014 yılında Journal of Cosmetic Dermatolgy’de yayınlanan bir araştırma sonuçlarına göre ise; otuz günlük kullanım sonunda kırışıklıkların oluşumu ve cilt sarkmaları gözle görülecek seviyede azalmış ve bazı gönüllülerin dudakları dolgunlaşmış ve çene çehresinde düzelme gözlenmiştir.
Hyalüronik asit kullanımı; topikal (deri yüzeyinden), ağız yoluyla veya enjeksiyon şekillerinde yapılmaktadır.
Doğal yollardan da Hyalüronik Asidi almak mümkündür. Turunçgiller, kemik suyu, badem, siyah çikolata, kırmızı şarap, sakatat, yeşillikler (kıvırcık marul maydanoz gibi), nişastalı kok sebzeler, soya tabanlı yiyecekler bol miktarda hyalüronik asit içerirler.
Tespit edilmiş ciddi bir yan etkisi olmamakla birlikte nadir olarak alerjik reaksiyonlar gözlenmiştir. Hamilelikte kullanımı ile ilgili olumsuz bir durum gözlenmemekle beraber, üzerinde yeterince yapılmış klinik araştırma olmaması sebebiyle, süt veren annelerin kullanması tavsiye edilmemektedir. Ayrıca karaciğer yetmezliği veya kanseri bulunan kişilerin ağız yoluyla kullanmamaları gerekmektedir.
Jiyu Intensive Repairing Serum ve Hyalüronik Asit

Jiyu Intensive Repairing Serum’u hazırlanırken % 97 oranında saf salyangoz özütü (Snail Secretion Filtrate) kullanılmaktadır. Jiyu Intensive Repairing Serum’un en güçlü yönlerinden biri budur. Özütün içerisinde bulunan mukopolisakaritler yüksek miktarda doğal Hyalüronik asit içerirler.
Doğal haldeki salyangoz özütünün PH seviyesi 3-3,5 civarındadır. Yüz bölgesi ise 5-5,5 seviyesindedir. Bu bazik formdaki özütün cildi rahatsız etmemesi için PH seviyesinin düzenlenmesi gerekmektedir. Bu işlem, asit ilave edilerek yapılmaktadır.
Ancak Jiyu Intensive Repairing Serum hazırlanırken sıradan bir PH düzenleyici asit yerine Hyalüronik Asit takviyesi yapılmaktadır.
Bu sayede hem PH seviyesi istenilen seviyeye getirilmekte, hem de doğal Hyalüronik asit içeriği bulunan özüte haricen yapılan takviye ile Hyalüronik asit miktarı arttırılmaktadır.
Jiyu Intensive Repairing Serum’da bulunan Hyalüronik asit miktarı, piyasada bulunan H.A. serumlarının birçoğunun içeriğinden daha fazla hyalüronik asit içermektedir.
Hyalüronik asit kelimesinin farklı kullanımları:
Bu makale için yapılan çalışmalarda Hyalüronik asit tümcesi, farklı kaynaklarda karşımıza ‘(C14H21NO11) n‘, ‘hyalüronan’ veya ‘hyalüronat ‘ formlarında çıkmaktadır.
İngilizce tercümesi ‘Hyaluronic acid’ seklindedir.
Kısaltma olarak ‘HA’ şeklinde görülmektedir. ‘Hyolurunik asit’, ‘hyonirik asit’, ‘hyanuloranik asit’ biçimlerinde, doğru olmayan kullanımlar ile de kaynaklarında karşılaşılmaktadır.
Bu makale, tıp ve sağlık ile ilgili konu başlıklarında bilgiler içerebilir.
Bu bilgiler, nitelikli bir doktor veya tıp uzmanı tarafından verilen tavsiyenin yerine geçeceği anlamına gelmez ve tıbbi tavsiye olarak ele alınmamalıdır.
Bir sağlık problemini veya hastalığı teşhis etmek amacıyla bu bilgileri kullanmamalı, bir doktora veya tıp uzmanına danışmalısınız.
Bu makalede yer alan bilgiler, yalnızca genel olarak eğitimsel bilgi edinmeniz amaçlıdır ve sağlık hizmeti uzmanınız ile aranızdaki ilişkinin yerini tutamazlar.
Daha Fazlası için:
Jiyu Intensive Repairing Serum